Özel Öğretim Kurumları
Özel Öğretim Kurumları, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak çok farklı alanlarda ve farklı eğitim-öğretim seviyelerinde eğitim ve öğretim hizmetleri verebilmektedirler. Bu kurumların işleyişine ilişkin asli mevzuat 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’dur. Özel Öğretim Kurumları’nın açılış ve faaliyetlerine ilişkin esaslar bu mevzuat ve diğer Milli Eğitim Mevzuatı çerçevesinde düzenlenmektedir.
Özel Eğitim Kurumlarınında Hukuki Sorunlar
Özel öğretim kurumları işletmeciliği faaliyetleri pek çok farklı mevzuata hakim olunmasını gerektiren hukuki bir zeminde yürütülmektedir. İdare hukukundan iş hukukuna, fikri mülkiyet hukukundan vergi hukukuna ve icra iflas hukukundan ceza hukukuna kadar pek çok farklı alanda hukuki sorun ortaya çıkabilmektedir. Aşağıda özel öğretim kurumlarının karşılaştığı hukuki sorunlardan bazıları ana başlıklar altında özetlenmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı Mevzuatı Çerçevesindeki Hukuki Sorunlar
Özel Öğretim Kurumları İşletmeciliğinde pek çok farklı hukuki alanı ve disiplini ilgilendiren geniş bir hukuki iş ve ilişkiler ağı mevcuttur. Bunlardan ilki Milli Eğitim Bakanlığı Mevzuatı Çerçevesindeki Hukuki Sorunlardır. Bunları kısaca aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:
- Kanunlar ve diğer mevzuata uygun olarak faaliyete başlanması,
- Açılış izinleri ve ruhsatların alınması,
- Eğitim kurumlarının fiziksel özellikleri ve coğrafi konumları gibi kanunlarla sınırlanmış şartlara uyulması,
- Mevzuata uygun ders programının hazırlanması ve onaylanması,
- Mevzuata uygun nitelikte personel istihdamı,
- İdari izinlerin alınması ve izinlere uygunluğun devamlılığının sağlanması,
- Periyodik denetim ve teftişlere hazırlıklı olunması,
- Milli eğitim müdürlükleri ve diğer idari makamlar nezdinde kurumun mevzuata uygun olarak temsil edilmesi
Yukarıda özet olarak sıralanan hususlar Özel Öğretim Kurumları Kanunu, İlköğretim ve Eğitim Kanunu, Mesleki Eğitim Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu ve hatta Tevhid-i Tedrisat Kanunu da dahil olmak üzere çok geniş bir mevzuat ve bunlara bağlı ikincil mevzuat içerisinde düzenlenmektedir. Özel Öğretim Kurumları işletmeciliği yapacak olanların her şeyden önce Milli Eğitim Bakanlığı nezdindeki işlemlerde temel olarak dikkate alınan ana milli eğitim mevzuatı ve bunlara bağlı ikincil mevzuatı dikkate alması gerekmektedir. Ayrıca, İdare’nin bu mevzuata ilişkin hükümleri uygulamasındaki yorumlar ve idari takdirler de dikkatle takip edilmelidir.
Bu noktada özel öğretim kurumları işletmeciliği alanında tecrübeli uzmanlardan bir hukuki danışmanlık alınması faydalı olacaktır. Önleyici hukuki danışmanlık hizmetlerinin doğru ve zamanında alınması kamu kurumları nezdinde ortaya çıkacak sorunların en aza indirilmesini sağlayacaktır. Ayrıca, özel eğitim kurumlarının kuruluşundan itibaren tüm faaliyet süreci boyunca doğru bir hukuki danışmanlık hizmeti alınması idari dava konusu olabilecek uyuşmazlıkların yargı veya idari uzlaşma yoluyla çözülmesini sağlamaktadır.
Personel İstihdamı ve İş Sözleşmeleri Çerçevesindeki Hukuki Sorunlar
Milli eğitim mevzuatını oluşturan kanunlara uygun personel seçimi seçimi ve istihdamı özel öğretim kurumları işletmeciliği yapanların öncelikli olarak dikkat etmesi gereken husustur. Özel okul işletmeciliği yapan kurumların personel istihdamına ilişki kanuni şartları ihlal etmesi nedeniyle idari yaptırımlar ve para cezalarıyla karşı karşıya kaldığı durumlara rastlanmaktadır. İş sözleşmeleri hazırlanması, istihdam süresince kanunlara uygun şartların sağlanması ve iş sözleşmesinin sona ermesi hallerinde de iş hukuku mevzuatına uygun olarak hareket edilmesi gerekmektedir. Özellikle özel eğitim kurumlarının farklı şubeleri arasında personel devirleri ya da görevlendirmeler noktasında hukuki sorunlar yaşandığı görülmektedir. Personel özlük dosyaları ve sosyal güvenlik kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulması da özel eğitim kurumları işletmeciliği yapanların dikkat etmesi gereken bir diğer husustur.
Değerlendirmelerimiz
Özel öğretim kurumları işletmeciliği faaliyetlerinde hukukun pek çok farklı disiplini ve alanında uzmanlık gerektiren hukuki sorunlar ve ihtilaflar ortaya çıkabilmektedir. Kurumların faaliyete başlamasından önceki hazırlık süreçleri de dahil olmak üzere tüm faaliyet dönemi boyunca doğru bir hukuki yardım alınması gerekmtekdir. Önleyici hukuki danışmanlık hizmetlerine ek olarak yargıya taşınacak ya da idare nezdinde temsil edilmeyi gerektiren uyuşmazlıklar da hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri gerekmektedir. Özel öğretim kurumları işletmciliği faaliyetleri pek çok farklı mevzuata hakim olunmasını gerektiren hukuki bir zeminde yürütülmektedir. Öyle ki, özel eğitim kurumlarının devri ve kapatılması hali bile normal bir ticari işletmenin devri ve kapatılması durumuna göre pek çok ayrıntı ve kanuni sorumluluk içermektedir. Tüm bu nedenlerle, özel öğretim kurumu olarak faaliyet gösteren işletmelerin uzman hukukçulardan danışmanlık ve avukatlık hizmetleri alması önem arz etmektedir.