Türkiye’de Varlık Barışı Uygulamaları
Kamuoyunda “7. Varlık Barışı” olarak da bilinen düzenleme “7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 93’üncü maddeyle yürürlüğe konulmuştur. Düzenlemenin ilk halinde 30 Haziran 2021 tarihine kadar yararlanılabileceği belirtilmişken uygulamanın süresi Cumhurbaşkanı Kararı ile 31.12.2021 tarihine kadar uzatılmıştır.
Varlık barışı uygulaması kapsamında hem yurtiçinde hem de yurtdışında bulunan varlıkların kayıt altına alınabilmesi mümkün kılınmıştır. Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası varlıklarının, banka veya aracı kurumlara; Türkiye’de bulunmakla birlikte işletme kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarınsa vergi dairelerine bildirilerek varlık barışı uygulamasından yararlanılabilecektir. Yurtdışında bulunan varlıkların bildirim yapılan tarihten itibaren üç ay içeresinde fiilen Türkiye’ye getirilmesi veyahut Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak hesaba transfer edilmesi gerekmektedir. Düzenleme kapsamında kayıt altına alınan varlıklar üzerinden ödenecek herhangi bir vergi öngörülmemiştir. Uygulama süresinin uzatılmasıyla birlikte 2021 yılı sonuna kadar bu haktan yararlanma imkânı doğmaktadır.
Varlık Barışından Yararlanılmalı Mıdır?
Varlık barışı uygulamaları, belirli süre ile yürürlükte olan kanuni düzenlemeler ve bunlara ilişkin ikincil idari uygulamalar ile yürürlüğe konulmaktadır. Türkiye’de çeşitli dönemlerde bu varlık barışı uygulamaları yürürlüğe girmiştir. Her bir varlık barışı uygulamasının kendine özgü şartları olduğu dikkate alınmalıdır. Özellikle yurtdışında tutulan veyahut yurt içinde olmakta birlikte işletme kayıtlarında yer almayan varlıkların kayıtlara alınması için avantajlar sunan uygulamalar kanuni bir hak olarak değerlendirilebilecektir.